Röportaj: Jacob Collier
Musician
tarafından Colin and Samir • 2024-03-04

Colin ve Samir ile yapılan ufuk açıcı bir sohbette, sık sık "Z Kuşağının Mozart'ı" olarak adlandırılan, çok sayıda Grammy ödüllü müzisyen Jacob Collier, olağanüstü yolculuğunun perdesini aralıyor. 2013'te yatak odası videoları yüklemekten dünya çapındaki arenalarda manşetlere çıkmaya kadar, Jacob, sezgiyi, özgün katkıyı ve sarsılmaz merakı geleneksel başarı yollarının önüne koyan bir yaratım felsefesini paylaşıyor. Bu röportaj sadece müzikle ilgili değil; aynı zamanda açık bir kalp ve kendini şaşırtmaya istekli olmakla yaratıcı manzarada gezinmek için bir ustalık dersi niteliğinde.
Senaryosuz Başlangıç: YouTube Bir Kendini İfade Etme Alanı Olarak
Jacob Collier’ın köken hikayesi, büyük planların veya endüstri şablonlarının bir ürünü değil, daha ziyade bağımsız yaratımın gücüne bir övgüdür. Büyürken, Londra'daki evinde "mağara gibi bir köşecik" geliştirdi; müzikal potansiyelle dolu, ilk YouTube videolarını çektiği bir oda. İlk viral hiti, Stevie Wonder’ın "Don't You Worry 'bout a Thing" şarkısının çok kanallı a cappella cover'ı, ünlü bir şekilde "sıfır izlenme" gösteren bir ekran görüntüsüyle başladı. Jacob, bu anın saf bir gururdan ve son derece "havalı" bulduğu bir şeyi paylaşma arzusundan doğduğunu açıklıyor.
YouTube'a ilk yaklaşımı, viralite peşinde koşmak değil, "bir sohbete katkıda bulunmak" üzerineydi. Algoritmaların veya rekabetçi psikolojinin baskılarından uzak, "kendi şartlarımda bir şeyler yapmak için YouTube'un en geniş alan olduğu" bir zamanı hatırlıyor. Çıkarma yerine, bu samimi sunma ruhu, ilk çalışmalarını tanımladı. Düşündüğünde, "değer, bu ne kadar ruhumu uyandırıyor, ne kadar ilgimi çekiyor sorularının cevabında bulunuyordu" diyor.
Temel İçgörüler:
- Çıkarma Yerine Katkı: İlk YouTube başarısı, "viral olmak" için stratejik bir çabadan değil, ilginç işleri paylaşma arzusundan kaynaklanıyordu.
- Yol Gösterici Olarak Sezgi: Jacob’ın yolculuğu, net bir yol veya endüstri emsali olmasa bile içsel tutkunun peşinden gitmeyi vurguluyor.
- İlk İzi Kucaklamak: Yaratıcı felci aşmak, en baştan mükemmelliği hedeflemek yerine ilk hataları yapma cesaretini içerir.
Sezgisel Bir Rota Çizmek: Quincy Jones Bağlantısı ve Montreux Çıkışı
Jacob’ın özgün yaklaşımının etkisi inkar edilemezdi. Stevie Wonder cover'ının dikkat çekmesinden birkaç gün sonra, Quincy Jones'tan gerçeküstü bir e-posta aldı. Bunu takip eden, standart bir endüstri toplantısı değil, müziğin inceliklerine derinlemesine bir dalıştı. Jacob, Quincy'nin hemen "hey dostum, hani şu ikinci akor nedir, açıklar mısın" der gibi sadece merak ettiğini hatırlayarak gülüyor. Bu an kariyer hamleleriyle ilgili değil, saf bir "akrabalık"la, iki tutkulu müzisyen arasındaki ortak bir dille ilgiliydi.
Bu derin tasdike rağmen, Jacob şaşırtıcı bir karar verdi. Quincy'nin ekibi menajerlik teklif ettiğinde, saygıyla reddetti. "Hayır dedim... Bunu yapmak istemediğimi biliyordum," diyerek, o yol belirsiz olsa bile kendi yolunu çizmeye yönelik şiddetli bir arzuyu vurguluyor. Bir planı yoktu ama güçlü bir sezgisi vardı. Bu bağımsızlık, onu MIT'den Ben Bloomberg ile iş birliği yapmaya yöneltti, çığır açan Vocal Harmonizer'ı ve Montreux Caz Festivali'nde ilk kez sahne alan—kahramanları Herbie Hancock ve Chick Corea için açılış yapan—tek kişilik bir gösteri yarattı. Binlerce kişi önünde, efsanelerin izlediği 20 yaşındaki birinin performans sergilediği bir ateşle vaftizdi, gerçek bir "shift command three anıydı".
Temel Değişimler:
- Onaylamayı Yeniden Tanımlamak: Gerçek onaylama, sadece endüstri tanınmasından değil, mesleğine duyulan ortak tutku ve anlayıştan geliyordu.
- İçsel Pusulaya Güvenmek: Jacob, "rüya" bir fırsat sunulduğunda bile sezgisine, geleneksel bir kariyer yolundan daha fazla öncelik verdi.
- İş Birlikçi Yenilik: Ben Bloomberg ile ortaklığı, benzersiz müzikal vizyonunu ifade etmek için yeni araçlar yaratma isteğini sergiledi.
Yaratıcılığın Sürekli Evrimi: "Dahi" Etiketinin Ötesinde
Jacob, "her şeyi çözmüş olmak" fikrine meydan okuyor. Yaratıcı sürecini sürekli bir açılım, sürekli bir sürpriz yolculuğu olarak görüyor. "Yaptığınız şeyi doğru yapıyorsanız, sadece çevrenizdeki işbirlikçilerinizle değil... aynı zamanda kendinizle de sürekli şaşırırsınız," diye iddia ediyor. Müziğe kendi kendine öğrenme yaklaşımı da bunu yansıtıyor, katı entelektüel anlayış yerine hissetmeyi vurguluyor. Kendi deneyiminden güçlü bir alıntı yapıyor: "Eskiden kulaklarınızın her şeyi dikte ettiğini düşünürdüm; eğer duysaydınız çalabilirdiniz. Eğer kendinize kulaklarınızdan daha büyük bir kapasite verirseniz, kulaklarınız tüm tekniği emer ve gelişir."
Bu akışkan yaklaşım, kendisine sıkça uygulanan "harika çocuk" ve "dahi" etiketleriyle olan ilişkisine de uzanıyor. Onları kişisel olmayan, insanların "sizin anlayışınızın dışında olarak görme" bir yolu olarak görüyor. Jacob için gerçek büyüme, kusurlu bir insan olarak "görülmek ve anlaşılmaktan" gelir, ulaşılamaz bir kaideye yükseltilmekten değil. Gerçek yaratıcılığın, katı disiplin veya doğuştan gelen teknik beceriden ziyade "çok daha fazla Rahatlık... hata yapma iznine sahip olmak ve kendin olmanın tuhaf haliyle barışık olmak" ile ilgili olduğuna inanıyor. En büyük yeteneklerinin, "entelektüel bir başarı" olmaktan ziyade bu duygusal ve sezgisel yanından kaynaklandığını ısrarla belirtiyor.
Temel Öğrenimler:
- Gelişim Zihniyeti: Jacob, yaratıcı çalışmayı bir varış noktası yerine, sürekli bir kendini keşfetme ve sürprizler süreci olarak görüyor.
- Entelektüel Bilgiye Karşı Sezgi: Müziğinde duygusal bağlantıya ve hissetmeye öncelik veriyor, "hissettiğinin, bildiğinden her zaman gerçek dünyaya daha yakın" olduğuna inanıyor.
- Etiketleri Yapısızlaştırmak: "Dahi" etiketi izole edici olabilir; gerçek büyüme, bir insan olarak görülmekten ve anlaşılmaktan gelir.
Özgün Bağlantının Gücü: Jacob'ın Eşsiz Sahne Varlığı
Jacob'ın Montreux'daki "içsel" bir sanatçıdan mevcut, son derece etkileşimli sahne varlığına evrimi, özgünlüğe olan bağlılığını gösteriyor. Enerjisinin müziğe akıp izleyiciyi içine çektiği ilk gösterilerini hatırlıyor. Şimdi ise enerjisi dinamik bir alışveriş, derin bir rahatlığı ve açıklığı yansıtıyor. Kendi "içsel enerjisinin sahnede asla dürüst olmama niyetinde olmadığını" açıklıyor, "tamamen kendisi" olmak uğruna zorlama dışa dönüklükten kaçındığını belirtiyor.
Bu dürüstlük bağlılığı, izleyicisiyle eşsiz bir bağ kurdu ve konserleri toplumsal deneyimlere dönüştürdü. Bu anları şöyle anlatıyor: "5.000 kişilik bir izleyici kitlesini yönettiğimde ve sesim herkesin sesi kadar büyük olduğunda, onlar benimle geldiğinde, beni yukarı taşıdıklarında, ben de onları yukarı taşıdığımda, bu bana dengeli geliyor." Jacob için en büyük ödül bireysel övgü değil, kolektif yaratıcılığın ortak yükselişidir. Müziğe olan belirgin coşkusuna dayanan bu toplumsal ruh, belki de en büyük süper gücüdür, karmaşık sanatını herkes için erişilebilir ve derinden etkileyici kılmaktadır.
Temel Uygulamalar:
- Özgün Sahne Varlığı: Jacob, sahnede performatif bir persona benimsemek yerine, sahici bir şekilde kendisi olarak izleyiciyle bağ kurdu.
- İzleyici Bir İşbirlikçi Olarak: İzleyicisini sadece seyirci olarak değil, canlı gösterilerinin enerjisine ve deneyimine katkıda bulunan aktif katılımcılar olarak görüyor.
- "Başarmak"ı Yeniden Tanımlamak: Başarı sadece övgülerle ilgili değil, aynı zamanda günlük yaratımın küçük zaferleri ve sadece "kendi bedeninde olmak" ile de ilgilidir.
"Kim olduğunu bildiğin an, öğrenmeyi bırakırsın." - Jacob Collier